Herşeyden önce kendisi benim içim "dünyadaki melek" idi. Kendisinin hem hayranı idim, çok severdim-severim. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'nda Tiyatro Bölümü'ne verdiği derslere "dinleyici öğrenci" olarak da katıldım ve ne kadar müthiş bir öğretmen olduğuna bizzat tanık olma şeferine nail oldum.
Bir besteci olarak kendisinin yönetmenliğini yaptığı dört oyunda birlike çalıştım.
- 1984 yılında "W. Shakespeare - Julius Caesar",
- 1986 yılında "Leo Tolstoy - Savaş ve Barış",
- 1989 yılında "Kahramanlar ve Soytarılar - W. Shakespeare - Talat HALMAN",
- 1996 yılında "Sıkıyönetim - Albert Camus".
Muhteşem oyunculuğunun ve öğreticiliğinin yanı sıra ayrıca bir insan olarak da ismi gibi "müşfik", sevecen ama aynı zamanda çalışma disiplini konusunda son derece titiz, örnek bir insandı. Öğrencilerine daima mesleki sorumluluklarını hatırlatan, gerekli uyarıları yapan ama gerektiğinde de öğrencilerinin bireysel problemleri-insani sıkıntıları ile de ilgili ve yol gösterici bir kişiydi.
Kendisini bireysel olarak çok ama çok özleyeceğim. Biliyorum ki, Murat KARASU, Uğur POLAT, Atilla ŞENDİL gibi şu anda isimlerini tek tek anmaya çalıştığımda çok uzun bir liste oluşturacak olan öğrencileri, Müşfik öğretmenlerinden aldığı ışıkla "tiyatro meşalesi"ni taşımaya devam ediyorlar.
Gerek sevgili eşi Kadriye KENTER'e (sevgili Kadriye ablama), çocuklarına, çok değerli büyük oyuncu Yıldız KENTER öğretmenime başsağlığı ve sabır dileklerimi iletmek istiyorum.
Seni çok özleyeceğiz sevgili Müşfik KENTER.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder